Sunday, May 05th

Last update11:24:58 PM GMT

  • Create an account
    *
    *
    *
    *
    *
    Fields marked with an asterisk (*) are required.

Doğuda ve Batıda Gazali'nin Tilmizleri /Öğrencileri

  • PDF

Ortaçağ Avrupa’sında Gazali ve İbni Rüşt fenleri olduğundan bahsedilmektedir. Özellikle kilise çevresi Gazali bilm ve felsefe çevresi de İbni Rüşd’ü yüceltmekteydi. İslam filozofu olarak İbni Sina ve İbni Rüşd ile birlikte Gazali’nin de öne çıkmasının nedeni Mekasıd ve Tehafüt adlı eserlerinin bilinmesi ve O’nun felsefe karşıtı görüşleridir. Özellikle Mekasıd adlı eserin yazarını filozof olarak tanımlamamak mümkün görünmemektedir. Böylelikle Gazali’nin skolastik düşünce üzerinde önemli etkisi olmuştur. Bu bağlamda Duns Scotus ‘un bazı görüşleri ile Gazali’nin el-İktisad fi’l- İtikad adlı kitabında yer alan bir takım düşünceleri arasında var olan benzerlikler onun Avrupa filozofları üzerindeki etkisinin ne kadar derin olduğunu göstermektedir. Gazâlî yine Ortaçağda hem İslam hem de Hristiyan ilahiyatçı ve filozofları derinden etkilemiştir. Özellikle Hristiyan Batı filozoflarından Thomas Aquinas (1225-1274) ve Aziz Anselm’i derinden etkilediğini birçok kaynaktan öğreniyoruz. Gazali’nin dini savunan eserleri ile Hıristiyan kilisesi üzerinde de önemli etkiler bıraktığı bilinmektedir. Gazali’nin fikirleri Avrupalı Descartes, Hume, Kant vb. gibi filozofların dikkatini çeken ilk şey olmuştur. Gazali Faysalut tefrika adlı eserinde Kur’an ayetlerini tevil alanında diğer alimlerin görüşlerine ters sözler söyleyen kimselerin tekfir edilmeyeceğini söylemesine rağmen kendisi alemin kadim başlangıçsız olduğu cüziyatı bilme ve bedenin yeniden dirilişi konularında Farabi ve İbni Sina’yı tekfir etmiştir.

Gazali’nin bir felsefe tenkitçisi olarak İslam dünyasında derin etkisine ek olarak onun, şüphe hakikati götürür prensibiyle Fransız düşünür Descartes’e, sebep-sonuç arasında zorunlu bir bağlılık yoktur düsturuyla David Hume’a ve aklın bütün meseleleri kavrayamadığını ileri süren ilkesiyle de Alman düşünür Kant’a öncülük ettiği söylenir. Gazali’nin felsefeden amacı, dinin felsefeden üstün olduğunu göstermektir. Gazali’nin kitapları birçok Batı diline çevrilmiştir. Eyyühe'l Veled adlı kitabı Unesco tarafından 1951’de Fransızca ‘ya, İngilizce ‘ye ve İspanyolca ‘ya tercüme edilmiş ve bunun gibi birçok kitabı da çeşitli dillere çevrilerek basılmıştır.

Gazali’nin ölümünde 15 yıl sonra dünyaya gelen İbni Rüşd Gazali’nin eserlerini derinlemesine incelemiş özellikle Tehafüt adlı eserini eleştiren Tehafütü’t-Tehafüt adlı eserini yazmıştır. Faslül Makal ve Minhacü’l-Edille adlı kitaplarında genellikle kinayeli bir şekilde Gazali’yi değişken, rengârenk, temelsiz ve derinliksiz olarak tanımlamıştır. Bir yerde Gazali için O’nun bilgisi meseleyi anlamaya yeterli değil şeklinde yermekte, onları sürekli eleştirmekle birlikte birçok görüşünün onlarla aynı olması ve başka bir yerde onu cehalet ve şirretlikle suçlamakta ve Farabi ve İbni Sina gibi felsefecilerin özellikle mantığın tedvin ve tertibi alanındaki hakkını bile görmezlikten gelmemeliydi demektedir. İbni Rüşd Tehafütü’t-Tehafüt’ün son bölümünde Farabi ve İbni Sina’nın Gazali’nin iddia ettiği gibi bedenen haşir olmayacağını söylemiyor diyor. Ayrıca alemin kıdemi konusunda da Gazali’nin iddia ettiği gibi düşünmüyorlar. Allah’ın cüziyatı bilmeyeceği konusu da Gazali’nin iddia ettiği gibi değildir. Bilakis Gazali’nin kendi eserlerinde ruhen dirilmeden kendisini bahsettiğini söylemekte, fikirlerinin bu anlamda çelişkili olduğunu belirtmiştir.

Not: Bu yazı makale, köşe yazısı vs. gibi akademik bir yazı değildir. Sadece ders notu olarak kullanılmaktadır

Son Güncelleme: Cumartesi, 03 Şubat 2024 00:43

Bizi Takip Ediyor musunuz ?

Biz neredeyiz ?

  • Gökkuşağı Mahallesi 1104. Sok. 19/24 Balgat - Çankaya - Ankara

  • Tel: (+90) 505 8894038

www.muhder.com