İslam’da Kadın Hakları

Salı, 11 Eylül 2012 19:47 Necip Fazıl İzlenimler: 3329

•  
•  

İslam’da kadın hakları konusunu, teorik ve pratik olmak üzere iki ayrı şekilde ele alabiliriz. Kur’an-ı Kerim ve hadislerde tanımlanan kadın hakları bu konunun teorik bölümünü, şu anki İslam dünyasında kadının rolü ve hakları ise konunun pratik bölümünü oluşturmaktadır.

Teorik olarak bakıldığında, İslam’da hayatın her alanında kadın ve erkek eşit haklara sahip olup, aralarında herhangi bir ayrım söz konusu değildir. Pratikte ise, ne yazık ki, kadınların haklarında bazı  kısıtlamalara gidildiği görülmektedir.

Peygamberimiz, kadına bir takım haklar vermiş, kadın ve erkeği eşit hale getirmiştir. Ancak, Efendimizin ölümünden sonra kadınların bu haklarını yavaş yavaş kaybettiğini görmekteyiz. Cahiliye döneminde Araplar, İranlılar, Hintliler ve diğer milletler ataerkil toplumlardı ve kendilerine ait kültür, gelenek ve inanç sistemlerine sahiptiler. İslam’ın hızlı bir şekilde yayılması ve yeni Müslümanların dinlerini aynı hızda öğrenememeleri kendilerine ait bir takım geleneklerin İslamileştirilmesine neden olmuştur. Bu durum, yeni Müslüman olanlarla İslami bilinçlenme süreci arasında uyumsuzluk meydana getirmiş, İslam kültürünün içselleştirilmesini geciktirmiştir.

Bütün bu faktörler, Müslüman kadının üzerindeki baskıları arttırmış ve onların bir takım sosyal, ekonomik ve siyasal haklardan mahrum kalmasına neden olmuştur. Bu nedenle 21. yüzyıl İslam dünyasında görülen kadınlarla ilgili olumsuz  yargı ve tutumları İslamiyet değil, ataerkil ve feodal zihniyet üretmektedir.

Sonuç olarak, İslam’ın ana kaynakları olan Kur’an ve hadislere bakıldığında, temel hak ve hürriyetler bakımından kadın ve erkeğin eşit olduğu görülmektedir. Bu nedenle İslam tarihinde ilk dönemde kadınların  siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda aktif rol almalarına  sınırlama getirilmemiştir. Örneğin, Peygamberimizin hanımı Hz. Hatice zamanının en önemli ticaret kadını idi. Efendimizin diğer hanımı Hz. Aişe ise, bir din alimi ve danışman idi. Yine, Hz.Ömer, Şifa b.Abdullah’ı Medine pazarını denetlemek üzere zabıta olarak görevlendirmiştir.

Not: Bu yazı makale, köşe yazısı vs. gibi akademik bir yazı değildir. Sadece ders notu olarak kullanılmaktadır..

Son Güncelleme: Perşembe, 14 Nisan 2022 11:57