Türkiye’de Kadın ve Siyaset
Perşembe, 24 Ocak 2013 14:07 Necip Fazıl İzlenimler: 3651
Siyaset, Arapça kökenli bir kelime olup; at eğitimi, at talimi anlamlarına gelmektedir. Yunan siyasal yaşamında ise siyaset, polise veya devlete ait etkinlikler biçiminde tanımlanmıştır. Her şeyden önce bir yönetme sanatı veya bilimidir.
Toplumu erkek ve kadın birlikte oluşturur. Kadınların aile içinde çok önemli etkileri ve tasarrufları bulunmaktadır. Deyim yerindeyse aileyi kadın çekip çevirir. Zaten kadının fıtratında böyle bir yetenek var. O zaman toplumu yönetecek ve yönlendirecek kişilerin içinde erkekler kadar kadınlar neden temsil edilemiyor?
Mecliste erkeklerin medyaya yansıyan görüntüleri hakkında neler düşünüldüğü herkesin malumudur. “Kadın eli” değmeyen kurumlar sağlıklı çalışmıyor. Kadınsız yapılan siyaset de tam olmuyor. Bu nedenle kadınların da erkekler kadar siyasetin içinde olması şart. Ne yazık ki bu durum şimdilik ülkemizde mümkün görünmüyor. Kadınlar siyasette seslerini henüz yeteri kadar duyuramıyor.
Türk toplumunun “erkek egemen” bir yapıya sahip olduğunu biliyoruz. Hemen her platformda erkeğin kadından önce gelmesi gerektiği anlayışı maalesef hala güçlü. Nitekim emlak (ev, dukkan vs.) ağırlıklı olarak erkeklerin elinde. Ayrıca is alanları (devlet birimleri, özel sektör vs.) büyük oranda erkeklerin kontrolünde. Bu ülkede “kadın ilmihalinin” bile erkekler tarafından yazıldığı düşünüldüğünde olayın vahameti daha iyi anlaşılacaktır.
Siyasi partiler genellikle kadın kontenjanlarını doldurmak için çaba sarf ediyor. Yoksa kadınlarla ilgili ciddi bir çalışma yapılmıyor. Bunu zaten kadınların beklemesi safdillik olur. Kadınlar gayret ve başarılarıyla bu konumlara gelmelidirler. Erkeklerin lütfü ile değil. Batıda kadın haklarının nasıl alındığını hatırlayalım. Amerika’da kadınlar, fabrikalarda erkeklerle aynı işleri yaptıklarını ancak erkeklerin yarısı kadar ücret aldıklarını söyleyerek grev yapmışlardı. Bunun üzerine fabrikanın erkek çalışanları demir çubuklarla kadınlara saldırmış ve birçok kadın bu eylem sırasında hayatını kaybetmişti.
Kadınların siyasette daha fazla oranda yer almasını istiyorsak Türk toplumunda özellikle “erkeklerin eğitilmesi” çok önem arz etmektedir. Kaldı ki birçok erkek kadınların bilgili ve kültürlü olmasını dolayısıyla üniversite okumasını ve mezun olduktan sonra da çalışmasını istiyor. Bunun gerçekleşmesi belki de sanıldığı kadar çok uzun zaman ve uğraş gerektirmeyebilir. Nitekim bu yıl kız adayların erkeklerden daha yüksek oranda üniversiteye yerleşmesi de önemli bir işarettir. Bu noktada başta üniversiteler olmak üzere çeşitli eğitim kurumları, medya ve sivil toplum kuruluşlarının aktif olarak katılım ve desteği büyük önem arz ediyor.
Not: Bu yazı makale, köşe yazısı vs. gibi akademik bir yazı değildir. Sadece ders notu olarak kullanılmaktadır..
Son Güncelleme: Perşembe, 14 Nisan 2022 11:55
Bir yanıt yazın