Dünya, Aileyi Konuşuyor
Pazar, 27 Nisan 2014 23:52 Dr. Ayten Erol İzlenimler: 5036
Dünya Aile Örgütü ile Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Bölümü, Birleşmiş Milletler Sivil Toplum Kuruluşları Şubesi ve Alman Federal Bakanlığı Aile İşleri Bölümünün işbirliğiyle düzenlediği “Dünya Aile Zirvesi+9” Alman Kızıl Haçının himayesinde 2-5 Aralık 2013 tarihleri arasında Berlin’de yapıldı.
2009 yılından itibaren yakinen takip ettiğim ve Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunu temsilen katıldığım bu yılki zirvenin konusu, “Dengedeki Aileler: 2015 Sonrası Kalkınma Gündemi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”dir.
Bu toplantıda 73 ülkeden 227 katılımcı bulunmaktaydı. Devlet başkanları, bakanlar, milletvekilleri, yerel otoriteler, sivil toplum kuruluşları, parlamenterler, akademisyenler, araştırmacılar, özel sektör, medya ve ailelerden oluşan çok geniş ve saygın bir katılımcı kitlesi vardı.
Zirvede, “yoksullukla mücadele”, “sosyal dışlanma ve eşitsizliği önleme”nin yanı sıra gelecekte “ekonomik durum, cinsiyet, etnisite, engellilik ve coğrafyanın insanlığın kaderini belirlememesi için neler yapılabilir?” sorusu üzerinde duruldu.
Bununla birlikte zirve, daha fazla barış, güvenlik, adalet, hoşgörü, dayanışma ve refahı teşvik ederek gelecekteki dünyayı oluşturma yolunda hedefler belirlemeye yönelik uluslararası çabalar için zemin hazırlamış oldu.
Dünya Aile Örgütü Başkanı Dr. Deisi Kusztra başkanlığında; Tayland, Türkiye, Çin ve Malezya bakanları veya temsilcilerinden oluşan yuvarlak masa toplantısında, her ülke temsilcisi 2015 sonrası kalkınma gündemi ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile ilgili yaklaşımlarını ortaya koyarak, ülkelerinden konu ile ilgili bazı örnekler sundular:
Tayland: Sosyal Kalkınma ve İnsan Güvenliği Bakanı konuşmasında özetle şu hususları ifade etti: Cinsiyet eşitliğine önem verdik. Kadın ve erkek arasında ayrımcılığı önlemek sosyal harmoniyi sağlamayı amaçladık. Kesintisiz eğitimi önemsiyoruz. Aile üyeleri arasında ilişkilerin düzenlenmesine yönelik çalışmalar yaptık/yapıyoruz. Bununla birlikte ailelerin kalkınmasına yönelik özel sektörle birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Ailelerin bölünmesini engellemeye ve aile içi şiddeti önlemeye yönelik destek çalışmalarımızın yanı sıra ailenin korunmasına yönelik projelerimiz var.
Türkiye: Bakan adına Bakan danışmanı konuşmasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın sağlıklı, mutlu ve müreffeh ailelerin oluşmasına katkıda bulunmak amacıyla hazırlamış olduğu Aile Eğitim Programı hakkında bilgi verdi.
Çin: Milli Sağlık ve Aile Planlama Bakan Yardımcısı konuşmasında özetle şu hususları vurguladı: Bizim ailelerin kalkınmasına yönelik belirlediğimiz politikalar şunlar: 1. Ulusal kalkınma stratejisinde aile perspektifini tanıtmak. 2. İstihdam ve sosyal güvenlik alanında ailelere doğrudan mali destek sağlamak. 3. Önemle aile hizmetlerini teşvik etmek ve yeni aile kültürü oluşturulmasına odaklanmak. 4. Kâr odaklı bir aile planlama politikası sistemini kurmak.
Ailelerin refahını geliştirecek, ailelerin kendi kalkınma hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak ve tüm aileler için daha iyi bir gelecek yaratacak, aile gelişimine yönelik hedefler belirlendiğini açıkladı. Bu bağlamda Çin hükümeti, aile gelişim politikası geliştirmek, aile geliştirme kapasitesini ve aile fonksiyonunu artırmanın yanı sıra aşırı yoksulluğun ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek ve 2015 sonrasında sürdürülebilir kalkınmayı başarabilmek için kararlı olduğunu vurguladı.
Malezya: Kadın, Aile ve Toplum Kalkınma Bakanlığı Genel Sekreteri konuşmasında kısaca şu hususları ifade etti: “Hem özel sektörde hem de hükumette kadın ve annelikle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bizim eğitim başarımız, milli politikamız cinsiyet eşitliği, milli planımız kadınların desteklenmesi ve çocukların ilk ve orta öğretime katılımı. Bebek ölümlerini azalttık, eğitim seviyesini yükselttik. Sürdürebilir kalkınma sürecini küresel ortaklarımızla birlikte devam ettirdik. Özel sektörle birlikte fakirliği önlemek için çaba sarf ediyoruz. Gençlerin sosyal eğitimine önem veriyoruz. Milli aile politikamızın hedefi refahı gerçekleştirmektir.”
Sivil toplum kuruluşlarının başarı öykülerinin de yer aldığı zirve oturumlarında genelde üzerinde durulan konu, “ailelerde sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak”tı. Bu çerçevede ailelerde sürdürülebilir kalkınmaya yönelik olarak; hesap verebilirlik, insan haklarına saygı, barış, istikrar ve şeffaflık önerildi.
Dünya Aile Zirvesi+9 sonunda, 2015 sonrası kalkınma gündemi ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile ilgili katılımcıların ortak önerileri çerçevesinde 21. yüzyılın gerçeklerini de yansıtan bir Sonuç Bildirgesi (Berlin Deklarasyonu) hazırlandı ve Birleşmiş Milletlerin onayına sunuldu.
Amacına uygun şekilde gerçekleştirilen Zirvede -özetle- aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:
- Yeni Kalkınma Gündemi’nin özünde “sürdürülebilir kalkınma” yer almalıdır.
- Sürdürebilir tüketim ve üretim modelleri teşvik edilmeli ve ekonominin temeli doğal kaynaklarla idare edilmelidir.
- Kırsal kesimlerde yaşayan aileler için toprak kalitesi geliştirilmeli, erozyon azaltılmalı ve çölleşmeyle mücadele geliştirilerek artırılmalıdır.
- Verimli istihdam teşvik edilmeli, iyi ve düzenli iş ve geçim kaynaklarının sayısı artırılmalı ve aile içinde ücretsiz iş telafi edilmelidir.
- Yoksulluğun tüm biçimleri ortadan kaldırılmalı, sosyal dışlanma ve eşitsizlik ile mücadele edilerek, kapsayıcı ve sürdürülebilir büyüme teşvik edilmelidir.
- Tüm ailelerin sosyal koruma sistemlerinden yararlanmasının yanı sıra tüm aile bireyleri için kaliteli eğitim ve yaşam boyu öğrenme sağlanmalı ve onlar için uygun fiyatla kaliteli sağlık hizmetleri de garanti edilmelidir.
- Tüm şiddet biçimlerini önlemek ve ortadan kaldırmak için cinsiyet eşitliğinin yanı sıra kadın ve kız çocuklarının eğitiminin güçlendirilmesi teşvik edilmelidir.
- Huzurlu ve etkin yönetim yapısı, iklim değişikliği ve diğer çevresel sorunlar ele alınarak dönüştürücü ve karşılıklı takviye eylemleri belirlenmelidir.
- Yeni küresel ortaklık dünyanın tüm aileleri için eşitlik, dayanışma, insan hakları, kalkınma ve refahı güçlendirmek için gerçek işbirliğine dayalı olmalıdır.
- İnsan hakları ve tüm aile bireylerinin temel özgürlüklerine saygıyı tanımak aile ve büyük toplum olmak için önemlidir.
Hayırlara vesile olur İnşallah.
Son Güncelleme: Salı, 03 Haziran 2014 13:07
Bir yanıt yazın