Hacı Bektaş Veli Döneminde Yaşayan Düşünürler

Hacı Bektaş Veli Döneminde Yaşayan Düşünürler

Cuma, 24 Nisan 2020 23:07 Prof. Dr. İlhan Yıldız İzlenimler: 492

Hacı Bektaş Veli, Mevlana’dan 2 yıl sonra dünyaya geliyor ve Mevlana’dan 2 yıl önce vefat ediyor. Birbirleri ile görüşmemelerine rağmen akran sayılırlar. Görüşmemiş olsalar da birbirlerinden haberdar olduklarını gösteren onlarca rivayet bulunmaktadır. Bilindiği gibi, Yunus Emre de aynı tarihlerde yaşamış. Ancak Yunus Emre hem Hacı Bektaş Veli hem de Mevlana’yla görüşme ve tanışma şansını yakalamıştır.

Mevlana ile teması

Mevlana ile görüşme şansı bulamamsına rağmen Hacı Bektaş Veli bazen müritleri bazen de dervişleri aracılığı ile Mevlana ile temas kurmuştur. Bir tarafta Baba Resul namıyla bütün Anadolu’da herkes tarafından tanınan bir veli diğer tarafta mesnevi ve gazelleri ile meşhur olmuş Mevlana bulunmaktadır. Örneğin bir rivayete göre Hacı Bektaş birgün dervişlerinden Baba İshâk Kefersudî’yi Mevlana’ya bir takım sualler sormak için göndermiştir. İshak, Konya’ya geldiğinde Mevlana’nın sema ile meşgul olduğunu görmüştür. Mevlana semayı  tamamladığında manen İshak’ın sorularına muttali oldu ve bunların cevaplarını bir dörtlük şeklinde şiirle kendisine iletti. İshak başka söze gerek kalmadığını görünce Konya’dan ayrılarak Hacı Bektaş Veli’nin yanına gitti. Hacı Bektaş durumu sorunca olan biteni eksiksiz olarak ona iletti.

Yine Mevlana ile Hacı Bektaş Veli’nin Mevlana ile bir mürit vasıtasıyla dolaylı olarak görüşmüştür. Bu örnekte Mevlana Hacı Bektaş Veli’nin hoşgörü ve toleransını takdir etmektedir. Bu olarak şu şekilde vuku bulmuştur. Çaldığı koyun postunu koltuğunun altına alan bir genç, Hz. Mevlana’ya gelir. Hz. Pir, postun çalıntı ve gencin de hırsız  olduğunu gönül gözü ile derhal anlar ancak belli etmez. Genç:

-“Postumu dergahınıza serebilir miyim? Yani burada kalabilir miyim?” diye sorar. Hz. Mevlana:

-Hayır buraya seremezsiniz. Hacı Bektâş Velî’ye gidiniz, cevabını verir.

Genç, postu alır, Hacı Bektaş’a gider. Bu defa ondan izin ister. Hacı Bektâş Velî de:

-Hay hay, postunu dergahımıza serip, bizde kalabilirsiniz, der. Genç, postunu serer; Hacı Bektaş dergahında kalır, çile çıkarır, nefsini eğitir ve uzun zaman sonra, memleketine dönmek üzere izin ister. Kendisine izin verilir.

Ancak işin başından beri gencin zihnini, “Beni Hz. Mevlana niye kabul etmedi de Hacı Bektâş Velî kabul etti?” sorusu kemirip durmaktadır. Bu durumun farkında olan Hacı Bektâş Velî, gence şöyle bir açıklama yapar:

– “Bak delikanlı; Hz. Mevlana o kadar saf, duru berrak bir denizdir ki, senin o kirli, çalıntı postun o denize ve o makama yakışmazdıBiz ise, onun kadar saflığa, berraklığa ulaşamadığımız için, zaten kirliliğe batmışız diyerek seni kabul ettik, postunu serdik.” der.

Genç, şükür ve dualarla oradan ayrılır. Dönüşte Konya’ya uğrayarak, doğruca Hz. Mevlana’yı ziyaret eder. Kendisini güler yüzle karşılarlar. Hz. Mevlana’nın huzuruna vardığında, bu defa büyük veli;

-Hoş geldin, biz vaktiyle seni ve postunu kabul etmedik, gönderdiğimiz yer kabul etti, çile çıkardın, nefsini eğittin, tekrar merakını yenmek için bize geldin diyerek, kendisinin niçin böyle davrandığını şu şekilde izah eder:

-“Biz kendi halimizde küçük bir su birikintisi, bir göl gibiyiz. Onun için, senin postunu temizlemeye gücümüz yetmezdi, onu ancak bir okyanus temizlerdi ve o postun serildiği, atıldığı okyanusa hiçbir şey olmazdı. O okyanus da,  işte seni kendisine yolladığımız Hacı Bektaş  Veli idi.” der. (Önder Göcgün, “Hacı Bektaş Velî ve İnsan İmajı”, I. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Sempozyumu, (22-24 Ekim 1998) Ankara 1999 ,s.146-147)

Ahi Evran İle Teması

Âhiler’in reisi olan ve Kırşehir’de yaşayan Ahi Evran’nın Hacı Bektâş Veli ile de dostlukları vardı. Sivas’taki Âhiler çok geniş bir teşkilâta sahip oldukları gibi Babâîler ile de sıkı münasebetlerde bulunuyorlardı. Bayburt’taki Âhiler’in başkanlığına ise “Âhi Emîr Ahmed Bayburdî” getirilmişti. Velâyet-nâme-i Hacı Bektâş Velî adlı eser Hacı Bektâş-ı Velî’nin sık sık Kırşehir‘e ziyaretlerini ve Ahi Evran‘la yaptığı sohbetlerini anlatmaktadır.

Yunus Emre İle Teması

Yunus Emre Hacı Bektaş Veli’yi köyü için buğday istemek üzere ziyaret etmeye karar vermişti. Kendisine buğday verildiğinde onları alarak köyüne döndü. Ancak Hacı Bektaş Veli’nin yönlendirmesi ile Tapduk Emre’nin tekkesine doğru yola çıkmıştır.

Not: Bu yazı makale, köşe yazısı vs. gibi akademik bir yazı değildir. Sadece ders notu olarak kullanılmaktadır

Son Güncelleme: Pazar, 27 Mart 2022 00:23

Share this post

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir