I SEE GAZA

Bugün Gazze’de bir çocuk daha öldü. Adı Ali’ydi. Beş yaşındaydı. En sevdiği oyuncak, enkaz altında parçalanmış bir plastik arabaydı. Onun hikâyesi, bu “çatışma”nın ne ilk ne de son kurbanı olacak. Ancak yaşananlar, basit bir savaş değil; uluslararası hukukun, insan haklarının ve ahlakın askıya alındığı bir yok oluş süreci.

1. Rakamların Ardındaki İnsanlık Dramı

BM verilerine göre, 7 Ekim’den bu yana:

  • 50 binden fazla sivil hayatını kaybetti (bunların %70’i kadın ve çocuk).
  • 114 bin yaralının çoğu, tıbbi malzeme yokluğundan dolayı tedavi edilemiyor.
  • 1.9 milyon kişi yerinden edildi; açlık ve salgın hastalıklar kapıda.

Bu rakamlar, İsrail’in “kendini savunma” argümanını tartışmaya açıyor:

  • Bir devlet, kendini savunurken bu kadar çok çocuğu nasıl “hedef dışı” sayabilir?
  • BM’nin 1948’de çizdiği sınırlar ve işgal politikaları, bu şiddetin kökeninde yatmıyor mu?

2. Uluslararası Toplumun İkiyüzlü Sessizliği

  • ABD ve Avrupa Birliği, İsrail’e silah sevkiyatını sürdürürken, “insan hakları” nutukları atıyor.
  • BM Güvenlik Konseyi, veto yetkisi nedeniyle Filistin’e insani koridor açılmasını bile engelliyor.
  • Arap ülkeleri, diplomatik tepkilerin ötesine geçen somut adımlar atmıyor.

Oysa Rohingya, Ukrayna veya Suriye’de yaşananlara gösterilen tepkiler, Gazze için neden gösterilmiyor?


3. Tarihsel Bağlam: Neden Buradayız?

  • 1948 Nakba (Büyük Felaket): 750 bin Filistinli, zorla topraklarından sürüldü.
  • 1967’den beri süren işgal: Batı Şeria’da yerleşimci şiddeti, Gazze’de açık hava hapishanesi.
  • 2006’daki seçimlerden sonra abluka: Hamas’ın demokratik zaferi, kolektif cezaya dönüştü.

Bu tarih, İsrail’in güvenlik endişelerini anlamamızı gerektiriyor ancak Filistinlilerin var olma hakkını da görmezden gelemeyiz.


4. Çözüm: Adalet ve Eylem Çağrısı

  1. Acil insani yardım: Mısır ve Ürdün sınırlarından koşulsuz insani geçişler sağlanmalı.
  2. Silah ambargosu: İsrail’e yönelik askeri desteğin durdurulması.
  3. BM reformu: Veto yetkisinin insani krizlerde kaldırılması.
  4. Sivil itaatsizlik: BDS (Boykot, Yatırım, Yaptırım) hareketinin desteklenmesi.

5. Bir Annenin Sorusu ve Hepimizin Sorumluluğu

Filistinli bir doktor, enkaz altından çıkardığı kızına sarılırken şunu sordu:
“Dünya bizi gördü mü?”

Eğer görüyorsak ve hâlâ sessizsek, bu artık bir seçimdir.
Ya adalet için konuşacağız ya da tarihin karanlık sayfalarında yerimizi alacağız.

Çünkü Gazze’de ölenler sadece Filistinliler değil; hepimizin insanlığı.

Share this post

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir