Prof. Dr. İlhan Yıldız

Korku Kültürü

Giriş: Bir Zihniyetin Anatomisi

Bazı anılar vardır ki toplumsal reflekslerin ne kadar derine işlediğini gözler önüne serer. Çocukluğumda yaşadığım bir olay buna çarpıcı bir örnektir: "Köyde yaz günlerinden birinde, jandarma arabası köy yolunda görününce Osman Amca aniden ot yığınının altına saklandı. Çocuk aklımla jandarmayla onun davranışını ilişkilendirmiş olmalıyım ki afacanlıkla, 'Osman Amca burada!' diye bağırdım....

İmam Gazâlî’nin Te’vil Anlayışı: Şer‘î Sınır ile Bâtınî Keyfîlik Arasında Epistemolojik Bir Gerilim

Klasik İslâmî düşünce geleneğinde te’vil, nassların derunî anlamlarını kavrama çabası olarak meşru bir yöntem olarak kabul edilmiştir. Ancak bu yöntemin sınırları, her dönemde metodolojik ve itikadî tartışmalara konu olmuştur. İmam Gazâlî (ö. 1111), el-Mustazhirî risalesinde Nizârî İsmâilîlerin bâtınî te’vil anlayışını eleştirerek, Sünnî gelenekte kabul gören sınırlandırılmış ve delile dayalı yorum modelini teorik olarak temellendirir.

İmam Gazâlî’nin Haşhaşîlik Eleştirisi:Epistemolojik Kırılma ve Siyasî Teoloji Arasında Bir Hesaplaşma

İslam düşünce tarihinin en keskin zekâlarından İmam Gazâlî (ö. 1111), Fedâihü’l-Bâtıniyye adlı eserinde Nizârî İsmâilîliği (Haşhaşîlik) hem teolojik hem de siyasal düzlemde sistematik olarak eleştirir. Ona göre bu hareket, sadece heterodoks bir mezhep değil; aynı zamanda İslam’ın epistemik temellerini altüst eden ve siyasi şiddeti dinîleştiren radikal bir sapmadır.

I. Eleştirinin Özü: İmamet Doktrininin Epistemolojik Krizi

Gazâlî’nin temel itirazı, Nizârîlerin “masum imam” anlayışıyla İslam’ın iki aslî kaynağını –Kur’an ve...

I SEE GAZA

Bugün Gazze’de bir çocuk daha öldü. Adı Ali’ydi. Beş yaşındaydı. En sevdiği oyuncak, enkaz altında parçalanmış bir plastik arabaydı. Onun hikâyesi, bu “çatışma”nın ne ilk ne de son kurbanı olacak. Ancak yaşananlar, basit bir savaş değil; uluslararası hukukun, insan haklarının ve ahlakın askıya alındığı bir yok oluş süreci.

1. Rakamların Ardındaki İnsanlık Dramı

BM verilerine göre, 7...

Gazâlî’nin Masum İmam İtirazı: Aklın İsyanı

“Bir imam düşünün: Hiç hata yapmaz. Her söylediği mutlak doğrudur. Her dediği sorgusuz kabul edilmelidir. Peki ya akıl? O da kim oluyor?” Tarih boyunca akıl ile otorite arasındaki gerilim hiç dinmedi. Biri soru sormak ister, diğeri susturmak. Biri delil peşindedir, diğeri dogmanın. Bu gerilim hattının tam ortasında, 11. yüzyılda bir figür yükseldi: İmam Gazâlî. Onun...

Algoritmaların Gölgesinde: Yapay Zekâ ve İnsanlığın Geleceği

Sabah kalktığınızda ilk neye bakıyorsunuz? Telefonunuza mı? O hâlde dikkat edin: O ekranın arkasında sizi sizden daha iyi tanımaya çalışan bir şey var. İsmi: Yapay zekâ. Ama artık mesele bir cihazın sizi tanıması değil. Mesele, bir gün onun yerine sizin adınıza karar verip vermeyeceği. Yapay zekâ, devrimsel bir teknoloji olarak gündelik hayatımızın her alanına nüfuz ederken,...

Gazâlî’nin Epistemolojik Yöntemi: Şüphe, Sezgi ve Bilginin Dönüştürücü Gücü

Giriş

İslam düşünce geleneğinde bilgi teorisi (epistemoloji), felsefe ve tasavvufun kesiştiği noktada önemli tartışmalara konu olmuştur. İmam Gazâlî (ö. 505/1111), bu alanda özgün bir yöntem geliştirerek, şüpheyi bir başlangıç noktası olarak kullanmış ve bilginin kaynağına dair derin bir sorgulama gerçekleştirmiştir. Onun epistemolojik yaklaşımı, yalnızca bireysel bir aydınlanma sürecini değil, aynı zamanda İslam düşüncesinde entelektüel...

Şiiliğin İki Yüzü: Bir Baba, İki Oğul ve Bin Yıllık Yol Ayrımı

Giriş: Mezhepsel Ayrışmanın Felsefi ve Tarihsel Zeminleri

İslam düşünce tarihinde imamet anlayışı, özellikle Şiî gelenekte yalnızca teolojik bir pozisyon değil, aynı zamanda toplumsal düzenin temel dayanaklarından biri olarak kabul edilir. Hicrî 2. yüzyılın ortalarında İmam Caʿfer es-Sâdık’ın vefatını takip eden süreç, yalnızca soy zincirine ilişkin bir ihtilaf değil; aynı zamanda dinî meşruiyet, bilgi aktarımı (epistemoloji)...

Hakikat Korkutur: Neden Doğrulara Katlanamıyoruz?

Sokakta, mecliste ya da üniversite amfisinde... Hakikat konuşulduğunda neden huzursuzluk duyarız? Oysa her birimiz, doğruyu duymak istediğimizi dile getiririz. Ancak biri hakikati yüzümüze çarptığında, çoğu zaman ya sessizleşiriz ya da karşı çıkarız. Çünkü hakikat, inşa ettiğimiz sahte huzurun kâbusudur. Tarih boyunca hakikatin peşinden koşanlar ya sürgün edildi ya da susturuldu. Sokrates’ten Galileo’ya, Noam Chomsky’den günümüz...

Takiyye, Zalimin Silahı mı, yoksa Mazlumun Kalkanı mı?

Bin Yıllık Bir Maskenin Hikâyesi Bir adam düşünün… Camiye gidiyor, beş vakit namaz kılıyor, hutbede Sünnî halifenin adını duyunca başını eğiyor. Fakat gece olup kapısını kapattığında, ailesiyle birlikte gizlice Şiî duası okuyor. Çocuklarına, “Gündüz Sünnî gibi davran, ama kalbinde Ali’yi unutma” diyor. Bir yandan yaşadığı toplumun dinine uyum sağlıyor; diğer yandan inancını korumaya çalışıyor. Bu adamın yaptığına,...